Bebeklerin normal vücut ısısı 36,5-37,5 derece arasıdır. Cildi keratin tabakası tam gelişmemiş olduğu için hassas ve incedir. Cilt altı yağ dokusu tam gelişmemiş olduğu için ısı kaybı çoktur.
Yenidoğan bebekler de dahil olmak üzere her yaş çocukta yüksek tansiyon hastalığı olabilir. Çoğu kez hiçbir belirti vermez, bazen başağrısı, baş dönmesi, burun kanaması ve görmede bulanıklığa yol açabilir. Uzun süre devam eden yüksek tansiyon körlük, böbrek yetmezliği ve kalp yetmezliğine yol açabilir.
Çarpıntı kişinin kendi kalp atımlarını hızlı, düzensiz veya güçlü kalp atımları şeklinde hissetmesidir. Her çarpıntı hastalık işareti değildir. Üzülme, heyecanlanma, öfkelenme ve stres anlarında, egzersiz sırasında ve ateşli durumlarda kalp atışlarımızı daha fazla hissedebiliriz.
Çocuklarda göğüs ağrısı birçok nedene bağlı olarak görülebilir. Göğüs duvarını oluşturan deri, kas ve iskelet sistemleri, solunum sistemi, sindirim sistemi ve kalp-damar sistemlerine ait çeşitli nedenlerin yanı sıra psikojenik etkenler de göğüs ağrısına neden olabilmektedirler.
Kabızlık sık rastlanan bir problem olmasına rağmen, tanınmasında ve tanımlanmasında problemler yaşanır. Bebeklik ve çocukluk yaş gruplarında normal dışkılama özelliklerinin bilinmesi, kabızlığın tanınmasına yardımcı olacak bir diğer önemli noktadır.
Laktoz intoleransı, süt şekeri olan laktozun sindirilmesindeki yetersizliktir. Asya ve Avrupa ırklarında daha sık görülür. Dünya üzerinde yaşayan her on insandan birinin laktoz sindirimine ilişkin problemi olduğu tahmin edilmektedir.
Akut gastroenterit mide ve bağırsakların enflamasyonudur (iltihabıdır). Bu hastalıkta ishal ana bulgu olup, ishale bulantı, kusma, ateş ve karın ağrısı eşlik edebilir. Akut ishal 14 günden kısa süren ishaldir.
Gastroözefagial reflü mide ile yemek borusu arası var olduğu kabul edilen kapakçığın yetersiz çalışması sonucu açık kalması sonucu mide içeriğinin istemsiz olarak yemek borusuna kaçışıdır. Yemek borusuna kaçan bu içerik yenilen katı ve sıvı gıdalar olabildiği gibi mide, safra ve pankreas sıvısı da olabilir.
Sosyal ilişkilerde güçlük, iletişim güçlükleri ve tekrarlayıcı davranışlarla karakterize otizmin neden ortaya çıktığı konusunda çeşitli iddialar mevcut olsa da bugün için kesin neden veya nedenler bilinmemektedir.