Uzun bir hamilelik dönemi sonunda nihayet bebeğinizi kucağınıza aldınız. Kucağınızda, bir parçanız olduğu halde, sizden başka bir canlı var. Emmek, uyumak, ağlamak, çiş ve kaka yapmak dışında pek varlık göstermeyen bu bebek, ne kadar da bilinmeyenlerle dolu? Neden ağlıyor? Karnı doydu mu? Kaka yapamadığı için mi ağlıyor? Yoksa nefes alamıyor mu? Göbeği hala düşmedi, kaç saat oldu uyanmadı, neden uyumuyor… Bu ve bunun gibi sorular, sizin gibi çoğu annenin en azından bebeği tanıyana kadar tedirginlik kaynağı olmayı sürdürür.
Yenidoğan ne demek?
Bebeğin doğumdan sonraki ilk 4 haftayı kapsayan dönemine, yenidoğan adı verilir. Anne karnının korunaklı ortamından çıkan bebeğin dış dünyaya uyum sağladığı bu birkaç hafta, son derece hassas bir dönemdir. Bebeğin kendisini ağlayarak ifade ettiği bu dönemde, anne de onu tanımaya çalışır. Fakat her bebek farklı olduğu gibi, tepkileri de farklıdır. Bu nedenle annelerin çoğu, tıpkı sizin gibi paniğe kapılır. Aslında bebeğinizi tanımak hiç de zor değil. Yeter ki tedirginliğinizi atıp, bebeğinize uzun uzun bakın. Ona dokunun. Bol bol sevin, okşayın. Yenidoğan bile olsa, mutlaka karşılığını verir. Gerisi kendiliğinden gelir.
İşte birkaç gün içinde, ödülünüzü aldınız. Onunla konuşup, kucağınızda aldığınızda susuyor. Hatta belki de bazı sesler çıkararak cevap veriyor. Yani sizi görüyor, hissediyor, kokunuzu tanıyor. Artık tanıştınız. Şimdi gelelim diğer kaygılarınıza…
İlk günlerin kaygıları
Bir bebeğin anne karnındaki büyümesi ne kadar doğalsa, yenidoğanı emzirerek büyütmek de bir o kadar doğal ve kendiliğindendir. Günde 15-20 saat uyuyan yenidoğanın, uyku dışındaki saatleri beslenmeyle geçer. Bu nedenle ilk günlerde en çok sütün yetip yetmediğinden endişe edilir. Fakat bundan önce başka belirtiler daha önemlidir.
– Bebeğinizin yüzünde, gövdesinde, gözlerinin akında, özellikle de bacaklarında sarılık var mı?
– Göbeği düştü mü? Göbeğinde sulanma, akıntı, kötü koku var mı?
– Gözlerinde çapaklanma var mı?
– Çişini yaparken ağlıyor mu? İdrarında anormal bir renk veya koku var mı?
Eğer bu soruların çoğuna “evet” diyorsanız, mutlaka doktorunuza danışın.
Yeterince besleniyor mu?
Bebeğinizin yeterince beslenebilmesi, sizin sağlıklı beslenmeniz ve huzurlu olmanıza bağlı. Bebeğinizi sütünüzle yeterince besleyebilmeniz için, hamilelik öncesine göre günde fazladan 500 kaloriyle, 3 litre sıvı almanız yeterli. Bundan fazla alacağınız her kalori, bebeğinizin işine yaramadığı gibi, sizin de kilo almanıza yol açar. Oysa bir yandan bebeğinizi emzirirken, diğer yandan kilo da vermeye başlamalısınız. Bu nedenle 500 kaloriyi taze sebze, meyve ağırlıklı, posa içeren protein, kalsiyum ve demirden zengin gıdalardan almalısınız. Sadece yedikleriniz değil, içtikleriniz de doğrudan sütünüze karıştığı için, kafein içeren çay, kahve ve kolalı içeceklerin yanı sıra alkolden de uzak durmalısınız.
Bebekler hep ‘aç’ olur
Sağlıklı yenidoğanlar, daha çok uykuyla geçen ilk 1-2 gün sonrasında hep aç olur. Anne sütünün kısa zamanda sindirilmesinden kaynaklanan bu açlık, son derece normaldir. Bu nedenle bebeğinizi her istediğinde emzirin ve 4 hafta boyunca, kendi kafanıza göre emme-uyuma düzeni oluşturmayın. Bebeğinizin tartısı da size yeterince doyup doymadığını anlatmaz. Çünkü bebekler ilk günlerde, doğum kilolarının yüzde 5-10’nu oranında tartı kaybeder. Doğum kilolarına ancak 15 gün sonra dönerler. Fakat her şeye rağmen bebeğinizin iyi beslendiğini bazı ipuçlardan anlayabilirsiniz.
İyi beslenmenin ipuçları
– Bebeğiniz ilk 2-3 haftada, en az 2-3 saatte bir veya bir gün boyunca, en az 8 kez emmeli.
– Emzirme sonrasında göğüslerinizin boşalması ve yumuşaması gerekir.
– Bebeğinizin cildi pembe ve sıkı olmalı. Karın derisi sıkılıp bırakıldığında, hemen eski haline dönmelidir. Eğer bebeğinizde su kaybı varsa, sıkılan cilt bir süre buruşuk halde kalır.
– Bebeğiniz 5. günden itibaren altını daha çok ıslatır. Gün boyunca en az 6 ıslak bez almalısınız. Alt bezinin ıslaklığı konusunda şüpheleriniz varsa, içine bir parça tuvalet kağıdı koyarak ıslaklığı ölçebilirsiniz.
– Emzirmeyi sessiz bir odada yaparsanız, bebeğinizin yutma sesini duyabilirsiniz.
– Bebeğinizin kakası, sarı hardal rengi veya sık veya koyu renklidir. 5. günden itibaren kaka renginin açılması gerekir.
Yetersiz beslenmenin ipuçları
– Her defasında 10 dakikadan az emiyorsa,
– Emerken yutma sesini duyamıyorsanız,
– Emzirme sonrasında göğüslerinizde belirgin bir boşalma olmuyorsa,
– Bebeğiniz genellikle huzursuz ve halsizse,
– Yanakları çökükse,
– Günde bir kez bile kaka yapmadığı oluyor veya 5. gün geçtiği halde kaka rengi açılmadığı gibi, kaka miktarı da azsa,
– İlk haftanın sonunda bebeğinizin rengi daha sararmış ve solmuşsa,
– 3. hafta geçmesine rağmen, yanaklarında hala belirgin bir dolgunlaşma yoksa,
– İlk haftanın sonunda cildi hala buruşuksa,
Bebeğiniz yeterince beslenmiyor olabilir. En kısa zamanda doktorunuza danışın.
Acaba üşütür müyüm?
Annelerin bir diğer kaygısı bebeklerini üşütüp, hasta etmektir. Bu yüzden bebeklerini sıkı sıkı giydirip, odanın sıcaklığını da artırarak hastalıklardan korumak isterler. Oysa bebeğin 23-25 derecelik bir ortamda bulunması yeterlidir. Hastalıklar, diğer insanlar tarafından bulaştırılır. Özellikle daha hassas olan yenidoğanlar, çoğunlukla kendilerini öpen, seven kucaklarına alan insanların taşıdığı mikroplar sayesinde hastalanır. Bu nedenle doğumdan sonraki ilk 4 haftada, bebeğin olabildiğince az kişiyle temas kurmasını sağlamalısınız.